
Ankara Kira
Hukuku Avukatı
Delil Hukuk Bürosu
-
Telefon : 05322377280
-
Whatsapp: 05322377280
-
E-Posta : bilgi@delilavukatlik.com
Kira hukuku, bir taşınır veya taşınmaz malın belirli bir süre için kullanım hakkının bir bedel karşılığında bir baÅŸkasına verilmesini düzenleyen hukuk dalıdır. Türkiye’de kira hukuku, Türk Borçlar Kanunu (TBK) baÅŸta olmak üzere çeÅŸitli yasal düzenlemelerle ÅŸekillenir.​​​​​​
​
​Kira Hukuku Avukatı​
​
Kira hukuku avukatları, kiraya verenler ve kiracılar arasında meydana gelebilecek nitelikte kira hukukuna iliÅŸkin hukuki uyuÅŸmazlıklar özelinde bilgi ve deneyim birikimine sahip olan, uzmanlaÅŸmış profesyonellerdir. Bu avukatlar, kira sözleÅŸmelerinin hazırlanması ve incelenmesi, kira bedelinin tespiti veya uyarlanması, kiracının kiralanan taşınmazdan tahliye edilmesine iliÅŸkin olarak açılacak olan tahliye davalarının ve tahliye talepli icra takiplerinin yürütülmesi gibi konularda müvekkillerine danışmanlık ve temsil hizmeti sunarlar. Ayrıca, kira iliÅŸkilerinden doÄŸan uyuÅŸmazlıkların çözümünde arabuluculuk süreçlerini yöneterek, tarafların hak ve yükümlülüklerinin korunmasını saÄŸlarlar. Kira hukuku avukatları, hem kiracıların hem de kiraya verenlerin menfaatlerini gözeterek, hukuki süreçlerin etkin ve adil bir ÅŸekilde yürütülmesine katkıda bulunurlar.
​
Esasen Türk hukuk sistemimizde baÅŸka bazı ülkelerde olduÄŸu gibi avukatların yalnızca belirli bir alanda uzmanlaÅŸmaları söz konusu olmayıp, her avukat her alanda avukatlık hizmeti sunabilmektedir. Ancak halk arasında kira sözleÅŸmeleri gibi belirli alanlarda bilgi ve deneyim birikimi olan avukatlara kira avukatı, kira hukuku avukatı veya tahliye avukatı gibi isimler verildiÄŸi görülmektedir. Bazı avukatlar gerçekten de kira hukuku alanında diÄŸer meslektaÅŸlara nazaran daha büyük bir bilgi ve deneyim birikimine sahip olabilmektedir. Buna raÄŸmen "kira hukuku avukatı" gibi terimler hukuki ve teknik anlamda herhangi bir ağırlığa sahip olmayıp, fiilen kullanılagelen ifadelerdir. Hukuk fakültesinden mezun olmuÅŸ olan ve mesleki stajını baÅŸarıyla tamamlayarak avukatlık ruhsatnamesini alan tüm avukatlar kira hukukuna iliÅŸkin hukuki iÅŸ ve iÅŸlemlerle ilgilenebilir ve bu alana iliÅŸkin dava ve icra takiplerini yürütebilir.
​
Delil Hukuk Bürosu, gayrimenkul hukuku alanında da çalışmalarda bulunuyor ve adalet arayışı içerisinde olan müvekkillere en iyi kira avukatı ve emlak avukatı hizmeti sunmayı amaç edinmektedir. Ankara'da ve Türkiye'nin dört bir yanında yer alan meslektaÅŸların da yardımıyla Çankaya, Kızılay, Keçiören, Etimesgut, Yenimahalle, Demetevler, Bahçelievler, Ulus, Kahramankazan, Beypazarı, AyaÅŸ, Mamak, Eryaman, Çayyolu ilçe ve semtleri baÅŸta olmak üzere Ankara'nın her yerinde ve İstanbul, İzmir, Antalya, EskiÅŸehir, Konya, KırÅŸehir, Çankırı, Sivas, MuÄŸla, Aydın, Manisa, Adana ve Gaziantep baÅŸta olmak üzere Türkiye'nin tüm illerinde kira avukatı(tahliye avukatı) olarak hukuki destek saÄŸlamaktadır.​
​​​​​
Kira Hukuku Davaları
​
Kira hukuku, hem kiracıyı hem de kiraya vereni koruyan hükümler içerse de, taraflar arasında anlaÅŸmazlıklar yaÅŸanabilir ve hukuki süreç baÅŸlatılması gerekebilir. Türk Borçlar Kanunumuz ve ilgili mevzuatlar çerçevesinde kira iliÅŸkilerinden doÄŸan çeÅŸitli davalar bulunmaktadır. Kira hukuku davaları genellikle kira alacağı, tahliye, tespit, uyarlama ve tazminat davaları gibi farklı kategorilere ayrılır.
​
Kira hukuku, kiracı ve kiraya veren arasındaki iliÅŸkileri düzenleyen hukuk dalıdır. Kira sözleÅŸmelerinden doÄŸan uyuÅŸmazlıklar çeÅŸitli davalara konu olabilir. Türkiye'de kira hukuku ile ilgili en sık karşılaşılan dava türleri tahliye davaları, kira tespit davaları, kira alacak davaları ve tazminat davalarıdır. Bu davalar genellikle Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından görülmektedir.
​
1. Tahliye Talepli Davalar ve İcra Takipleri
​
Kiraya veren, kiracıyı taşınmazdan çıkarmak yani taşınmazı tahliye etmek istemesi durumunda birçok farklı hukuki sebebe dayanarak çok çeÅŸitli dava ve icra takibi yollarını tercih edebilir. Tahliye sebepleri ÅŸunlardır:
-
İhtiyaç Nedeniyle Tahliye: Kiraya veren, kendisi veya birinci derece yakınları için taşınmaza ihtiyaç duyuyorsa ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir.(TBK m. 350).
-
Yeniden İnÅŸa veya Esaslı Onarım Nedeniyle Tahliye: Taşınmazın yıkılması veya büyük çaplı tadilat yapılması gerekiyorsa kiraya veren tarafından bu gerekçeyle tahliye davası açılabilir.(TBK m. 350).
-
Kira SözleÅŸmesine Aykırılık Nedeniyle Tahliye: Kiracının kira bedelini ödememesi veya kira sözleÅŸmesinden kaynaklanan yükümlülüklerine aykırı hareket etmesi durumunda açılabilir(TBK m. 316).
-
Tahliye Taahhüdüne Dayalı Tahliye: Kiracı, belirli bir tarihte çıkacağını yazılı taahhüt ettiyse ancak taşınmazı boÅŸaltmadıysa açılabilir. Bu durumda önce tahliye taahhütnamesine dayalı olarak icra takibine geçilebilir. Tahliye taahhüdündeki hususlara ve/veya imzaya itiraz halinde tahliye davası açılabilir.(TBK m. 352).
-
İki Haklı İhtar Nedeniyle Tahliye: Kiracı, aynı kira süresi içinde en az iki defa kirasını zamanında ödemezse, kiraya veren diÄŸer ÅŸartların da saÄŸlanmış olması halinde tahliye davası açabilir (TBK m. 352/2).
-
Kira Bedelinin Ödenmemesi Nedeniyle İcra Takibi: Kira bedelinin ödenmemesi durumunda kiraya veren tarafından tahliye talepli icra takibine geçilebilir.
​​
2. Kira Bedelinin Tahsiline İlişkin İşlemler
​​
Kiracının kira borcunu ödememesi durumunda, kiraya veren ilamsız icra takibi baÅŸlatarak kirayı tahsil etmeye çalışabilir. Kiracı borcunu ödemezse tahliye talepli icra takibi veya iki haklı ihtar nedeniyle tahliye davası açılabilir.(İİK m. 269 ve devamı ile TBK 352. maddeleri).
​
3. Kira Bedelinin Tespiti Davaları
​​
Kira tespit davası, kira artışının ve güncel kira bedelinin belirlenmesi konusunda kiracı ile kiraya veren arasında yaÅŸanan anlaÅŸmazlıkları çözmek amacıyla açılan bir davadır. Bu davanın temel amacı, kira bedelinin hakkaniyete uygun ÅŸekilde tespit edilmesini saÄŸlamaktır. Türk Borçlar Kanunu'nun 344. maddesi uyarınca, kira bedeli sözleÅŸmeyle belirlenmiÅŸ olsa dahi, özellikle uzun süreli kiracılık iliÅŸkilerinde kira bedelinin piyasa koÅŸullarına göre güncellenmesi gerekebilir. Kira tespit davası, genellikle beÅŸ yılını doldurmuÅŸ kira sözleÅŸmeleri için açılır, ancak kira sözleÅŸmesinde kira artış oranının düzenlenmediÄŸi hallerde beÅŸ yıl dolmadan da talep edilmesi mümkündür.
​
Bu dava, hem kiraya veren hem de kiracı tarafından açılabilir. Kiraya veren, kira bedelinin düÅŸük kaldığını düÅŸünüyorsa ve rayiç bedellere uygun hale getirilmesini talep edebilir. Kiracı da örneÄŸin kiraya verenin hisse satışı yapması durumunda yalnızca kiraya verenin payına düÅŸen kira bedelinin tespitini talep edebilir. Kolaylıkla anlaşılabileceÄŸi üzere bu davanın kiracı tarafından açılmasında genellikle hukuki yarar bulunmamaktadır ve dolayısıyla kira tespit davası genellikle kiraya veren tarafından açılmaktadır. Ancak çeÅŸitli hallerde kiracı tarafından açıldığı da görülebilmektedir.
Kira tespit davasında mahkeme, kira bedelini belirlerken emsal kira bedellerini, taşınmazın bulunduÄŸu bölgenin piyasa deÄŸerini ve taşınmazın fiziksel özelliklerini dikkate alır. Ayrıca, eÄŸer kira sözleÅŸmesi Türk Borçlar Kanunu'na uygun olarak düzenlenmiÅŸse, yıllık artış oranının belirlenmesinde 12 aylık TÜFE(Tüketici Fiyat Endeksi) ortalamaları artış oranı tavan olarak esas alınır. YerleÅŸik Yargıtay kararlarına göre bilirkiÅŸi yardımıyla belirlenecek olan güncel kira bedeli üzerinden, kiracının eski kiracı olması nedeniyle %10 ile %20 arasında hakkaniyet indirimi uygulanır.
​​
Sonuç olarak, kira tespit davası, hem kiracı hem de kiraya verenin ekonomik çıkarlarını koruma altına almak adına açılabilen önemli bir dava türüdür. Kira artışlarıyla ilgili hukuki belirsizlikleri gidermek ve adil bir kira bedeli belirlemek için bu dava yoluna baÅŸvurulabilir. Davanın açılması ve yürütülmesi sürecinde, hukuki prosedürlerin doÄŸru bir ÅŸekilde takip edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, hem kiracının hem de kiraya verenin süreci saÄŸlıklı bir ÅŸekilde yönetebilmesi için bir kira hukuku avukatından hukuki destek alması tavsiye edilir.
​
4. Kira Uyarlama Davaları
​​
Kira uyarlama davası, sözleÅŸmenin imzalandığı tarihte öngörülmeyen olaÄŸanüstü deÄŸiÅŸiklikler nedeniyle kira bedelinin mevcut koÅŸullara uygun hale getirilmesini saÄŸlamak amacıyla açılan bir davadır. Bu davanın temelini, Türk Borçlar Kanunumuzun 138. maddesinde düzenlenen “aşırı ifa güçlüÄŸü” müessesesi oluÅŸturur. EÄŸer kira sözleÅŸmesinin devamı, taraflardan biri için katlanılamayacak ölçüde ağırlaÅŸmışsa, mahkemeden sözleÅŸmenin yeni koÅŸullara uyarlanması talep edilebilir.
​
Bu tür davalar, genellikle ekonomik kriz, hiperenflasyon, döviz kurlarında ani dalgalanmalar, salgın hastalıklar veya doÄŸal afetler gibi olaÄŸanüstü durumlar sebebiyle açılır. ÖrneÄŸin, döviz kuruna endeksli bir kira sözleÅŸmesi yapılmışsa ve kurun aniden yükselmesiyle kiracının ödeme gücü ciddi ÅŸekilde zorlanmışsa, kira uyarlama davası açılarak kira bedelinin yeni ekonomik ÅŸartlara göre düzenlenmesi talep edilebilir. Aynı ÅŸekilde, ülke genelinde yaÅŸanan ekonomik kriz nedeniyle kiraya verenin kira gelirinden ciddi ÅŸekilde mahrum kalması ve bu durumun kendisi için sürdürülemez hale gelmesi halinde de mahkemeden uyarlama talep edilebilir.
​
5. Tazminat Davaları
​
Kira sözleÅŸmesinden kaynaklanan tazminat davaları, kiracı veya kiraya verenin sözleÅŸmeye aykırı davranışları nedeniyle uÄŸradığı zararların giderilmesi amacıyla açılan davalardır. Bu tür davalar, genellikle sözleÅŸme hükümlerine uyulmaması, taşınmazın zarar görmesi, haksız tahliye(örneÄŸin ihtiyaç nedeniyle tahliyenin saÄŸlanması durumunda 3 yıllık kiraya verme yasağına aykırı davranılması nedeniyle tazminat), kira borcunun ödenmemesi veya sözleÅŸmenin haksız yere feshedilmesi gibi durumlarda ortaya çıkar. Taraflardan biri sözleÅŸmeye aykırı bir davranışta bulunarak diÄŸer tarafın maddi veya manevi zararına sebep olmuÅŸsa, maÄŸdur olan taraf mahkemeye baÅŸvurarak tazminat talep edebilir.
​
Kiraya veren açısından en sık rastlanan tazminat davası türlerinden biri, kiracının taşınmaza zarar vermesi nedeniyle açılan tazminat davalarıdır. Kiracı, kira süresi boyunca taşınmazı özenle kullanmak ve sözleÅŸmeye uygun ÅŸekilde teslim etmek zorundadır. Ancak kiracı taşınmazı tahliye ederken hasar bırakmışsa veya sözleÅŸmeye aykırı ÅŸekilde deÄŸiÅŸiklikler yapmışsa, kiraya veren eski hale getirme masraflarını tazminat olarak talep edebilir. Özellikle, taşınmazın boyasının zarar görmesi, tesisatların bozulması, duvarların delinmesi veya sabit eÅŸyaların kırılması gibi durumlar, kiracının sorumluluÄŸuna girer. Mahkeme, bilirkiÅŸi incelemesiyle taşınmazın uÄŸradığı zararları belirleyerek tazminat miktarını hesaplar.
​
Bir diÄŸer önemli tazminat davası türü ise, kiracının sözleÅŸme süresi dolmadan taşınmazı terk etmesi ve kiraya verenin ekonomik kayba uÄŸraması halinde açılan tazminat davalarıdır. EÄŸer kiracı, sözleÅŸmede belirtilen süre dolmadan taşınmazı haksız yere boÅŸaltır ve kiraya veren yeni bir kiracı bulana kadar kira gelirinden mahrum kalırsa, bu zararını tazmin edebilmek için dava açabilir. Türk Borçlar Kanunu'na göre, kiracının sözleÅŸmeye baÄŸlılık ilkesine uyması esastır. Ancak kiracı, olaÄŸanüstü bir neden (örneÄŸin saÄŸlık sorunları, iÅŸ deÄŸiÅŸikliÄŸi) olmaksızın sözleÅŸmeyi tek taraflı olarak ihlal ederse, kiraya veren sözleÅŸmenin kalan süresi boyunca doÄŸacak kira kaybını tazminat olarak talep edebilir.
​
Kiracı tarafından açılabilecek tazminat davalarından biri de, haksız tahliye nedeniyle açılan davalardır. EÄŸer kiraya veren, kiracıyı hukuka aykırı ÅŸekilde tahliye ederse, kiracı bu nedenle uÄŸradığı maddi ve manevi zararlar için tazminat talep edebilir. ÖrneÄŸin, kiracının kira süresi devam ederken herhangi bir haklı sebep olmaksızın zorla evden çıkarılması halinde kiracı tarafından tazminat davası açılabilir. Aynı ÅŸekilde kiracıya karşı ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açılıp tahliye saÄŸlanmışsa, üç yıllık kiraya verme yasağı süresi içerisinde kiraya veren tarafından taşınmazın üçüncü bir kiÅŸiye kiraya verilmesi halinde kiracı tarafından tazminat davası açılabilir. Bu tür davalarda, kiracının yaÅŸadığı taşınma masrafları, yeni bir yer bulma sürecinde uÄŸradığı ekonomik kayıplar gibi kalemler tazminat olarak talep edilebilir.
​
Kira SözleÅŸmesi ÇeÅŸitleri
​​
Kira sözleÅŸmeleri, Türk Borçlar Kanunumuzun 299. maddesi ile devamı hükümlerinde düzenlenmiÅŸtir. Buna göre kira sözleÅŸmeleri:
-
Adi Kira SözleÅŸmeleri,
-
Konut ve Çatılı İş Yeri Kira SözleÅŸmeleri ve
-
Ürün ve Hasılat Kira SözleÅŸmeleri ÅŸeklinde üç baÅŸlık altında toplanabilir.
​
Ayrıca bunlara ek olarak kira sözleÅŸmelerinin özel bir türü olan finansal kiralama(leasing) sözleÅŸmelerinin de bazı kaynaklarda kira sözleÅŸmesi çeÅŸitleri arasında sayıldığı görülebilmektedir.
​​​
1. Konut ve Çatılı İş Yeri Kiraları
Konut ve çatılı iÅŸ yeri kiraları(dükkan, ofis ve maÄŸaza gibi), Türk Borçlar Kanunu'nun 339-356. maddeleri arasında düzenlenmiÅŸtir. Bu sözleÅŸmeler, kiracının haklarını güçlü bir ÅŸekilde koruyan sözleÅŸmelerdir. Konut kiraları, bireylerin barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılan kiralamaları kapsarken, çatılı iÅŸyeri kiraları ticari amaçla kullanılan ofis, maÄŸaza, restoran gibi iÅŸyerlerini içerir. Bu tür kira sözleÅŸmelerinde, genel itibariyle kira sözleÅŸmelerinin toplumsal önemi de gözetilerek kiracının korunması ön planda tutulmuÅŸ olup, belirli süreli kira sözleÅŸmelerinde sürenin bitimiyle kiracının otomatik olarak tahliye edilmesi mümkün olmamaktadır. Kiraya verenin tahliye talep edebilmesi için kanunda belirtilen haklı sebeplerin oluÅŸması gerekir. Ayrıca, kira artışı konusunda da TÜFE oranı sınırı gibi yasal düzenlemeler getirilmiÅŸtir ve bu, kiracının aşırı kira artışlarına karşı korunmasını saÄŸlar.
​
Bu tür sözleÅŸmelerde kiraya verenin, kiralananı kullanıma uygun bir ÅŸekilde teslim etme ve sözleÅŸme süresince bu durumu koruma yükümlülüÄŸü bulunur. Kiracı ise kira bedelini zamanında ödemek, kiralananı sözleÅŸmeye uygun ÅŸekilde kullanmak ve özen göstermek zorundadır. Ayrıca, kiracı kiralanan yeri izinsiz olarak baÅŸkasına devredemez veya alt kiraya veremez. Kiraya veren, kira bedelinin zamanında ödenmemesi durumunda ihtar çekerek hukuki süreci baÅŸlatabilir ve gerekli ÅŸartlar saÄŸlandığında tahliye talep edebilir. Depozito miktarı en fazla üç aylık kira bedeli kadar olabilir ve sözleÅŸme bitiminde kiracıya iade edilmelidir. Tahliye davası açılmadan önce ise arabuluculuk ÅŸartı getirilmiÅŸ olup, kira uyuÅŸmazlıklarının çözümünde öncelikle bu süreç iÅŸletilmelidir.
​
2. Adi Kira SözleÅŸmeleri
​​
Adi kira sözleÅŸmeleri, Türk Borçlar Kanunu’nun 299-338. maddeleri arasında düzenlenen ve konut veya çatılı iÅŸyeri kiraları ile ürün kiraları dışında kalan tüm kiralama iÅŸlemlerini kapsayan sözleÅŸmelerdir. Bu tür sözleÅŸmeler, taşınır veya taşınmaz malların belirli bir süreyle veya süresiz olarak bir baÅŸkasına kullanım hakkının devredilmesini içerir. ÖrneÄŸin, bir arsanın tarım dışı amaçlarla kiralanması, bir deponun kiralanması veya taşınır bir eÅŸyanın(örneÄŸin otomobil gibi bir araç veya makine ya da ekipman gibi) belirli bir bedel karşılığında kullanım hakkının verilmesi adi kira sözleÅŸmesi kapsamına girer. Bu sözleÅŸmelerde tarafların hak ve yükümlülükleri, konut ve iÅŸyeri kiralarına göre daha esnektir ve kira bedeli, sözleÅŸme süresi, kullanım ÅŸartları gibi hususlar tarafların serbest iradesine bırakılmıştır.
​
Adi kira sözleÅŸmelerinde kiraya veren, kiralananı kararlaÅŸtırılan ÅŸekilde ve sürede kullanıma uygun olarak teslim etmekle yükümlüdür. Kiracı ise kira bedelini zamanında ödemek ve kiralananı sözleÅŸmeye uygun ÅŸekilde kullanmak zorundadır. Ancak konut ve iÅŸyeri kiralarından farklı olarak, kiracının tahliye sürecinde özel bir koruma saÄŸlanmaz ve sözleÅŸmede belirtilen koÅŸullara baÄŸlı olarak daha hızlı tahliye iÅŸlemi uygulanabilir. Ayrıca, kira artışları konusunda herhangi bir yasal sınırlandırma bulunmadığından, taraflar kira bedelini kendi aralarında serbestçe belirleyebilir. Bununla birlikte, adi kira sözleÅŸmelerinde yazılı bir sözleÅŸme yapılması yasal zorunluluk olmasa da ispat açısından büyük önem taşır. Taraflar arasında çıkabilecek uyuÅŸmazlıkların önüne geçmek için sözleÅŸmede kullanım amacı, kira süresi, ödeme ÅŸekli ve diÄŸer önemli hususların açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
​
3. Ürün Kirası SözleÅŸmeleri
​​
Ürün kirası sözleÅŸmeleri, Türk Borçlar Kanunu’nun 357-378. maddeleri arasında düzenlenen ve tarımsal üretim ya da hasılat elde etmeye yönelik taşınmazların veya iÅŸletmelerin belirli bir bedel karşılığında kiralanmasını içeren sözleÅŸmelerdir. Bu tür kiralamalarda amaç, sadece bir taşınmazın kullanım hakkını devretmek deÄŸil, aynı zamanda bu taşınmazdan gelir elde edilmesini saÄŸlamak ve kiracının bu geliri kullanmasına olanak tanımaktır. Ürün kirası genellikle tarım arazileri, baÄŸlar, bahçeler, göletler, çiftlikler veya gelir getiren diÄŸer tarımsal alanlar için düzenlenir. Kiracı, sözleÅŸme süresince kiralananı iyi bir ÅŸekilde kullanmak ve verimli bir üretim yapmakla yükümlüdür. SözleÅŸme süresinin sonunda ise kiralananı, sözleÅŸmeye uygun bir ÅŸekilde ve zarar vermeden kiraya verene teslim etmesi gerekmektedir.
​
Ürün kirasında kira bedeli, nakit para olabileceÄŸi gibi elde edilen ürünün belirli bir oranının kiraya verene verilmesi ÅŸeklinde de belirlenebilir. ÖrneÄŸin, bir bağın ürün kirasına verilmesi durumunda kiracı, elde ettiÄŸi üzüm veya ÅŸarabın belli bir yüzdesini kiraya verene teslim edebilir. Kiraya veren, kiralananı kullanıma uygun bir halde teslim etmek ve kiracıya müdahale etmemekle yükümlüdür, ancak kiracının üretimi ihmal etmesi ya da taşınmazı kötü kullanması durumunda sözleÅŸme haklı sebeple feshedilebilir. Ürün kirası sözleÅŸmelerinde tarafların haklarını net bir ÅŸekilde belirleyebilmesi için yazılı bir sözleÅŸme yapılması büyük önem taşır. SözleÅŸme süresi genellikle bir üretim dönemi veya birkaç yıl olarak belirlenir ve tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça ortaya koyması gerekir. Tarımsal faaliyetler ve ürün hasadına dayalı olan bu kira türü, ticari ve ekonomik açıdan büyük öneme sahip olup, sözleÅŸmeye uygun hareket edilmesi taraflar için büyük fayda saÄŸlar.
​​​
Gayrimenkul Danışmanlığı
​
Delil Hukuk Bürosu ve gayrimenkul hukuku alanında çalışmalar yürüten tüm mesleÅŸtaÅŸlar, gayrimenkul alım-satımlarınızda ve toplu kira sözleÅŸmelerinizin tatbikinde, hukuki danışmanlık ve gerekli görülmesi halinde tüm hukuki sürecin yönetimini üstlenebilmektedir. Bu anlamda kira ve tahliye avukatı olarak toplu taşınmaz sahibi müvekkillerin sözleÅŸmelerinin güncel hukuk düzenleme ve uygulamalara uygun bir ÅŸekilde hazırlanması, kira ödemelerinin takibi, gerek görülmesi halinde kiralanan taşınmazın dava veya icra vasıtasıyla tahliyesi vb. hukuki hizmetleri sunmaktayız.​​​​​
​
​​​