Delil Hukuk Bürosu
Makale İçeriği:
Vasiyetname Nedir?
Vasiyetname, kişinin ölümü halinde malvarlığının nasıl paylaşılacağına dair, onun ölümünden önce kendisi tarafından yapılmış veya yine kendi isteği ile noter tarafından düzenlenmiş olan ölüme bağlı bir tasarruftur. Vasiyetname, miras bırakan kişinin son isteklerini ve malvarlığının paylaşımını belirleyen önemli bir hukuki işlemdir.
Vasiyetname yazılı olabileceği gibi kanundaki şekil şartlarının sağlanıyor olması şartıyla sözlü olarak da yapılabilir. Yazılı vasiyetname el yazılı olabileceği gibi noterde düzenleme şeklinde resmi yazılı vasiyetname de olabilir. O halde vasiyetnamenin üç farklı şekilde düzenlenebileceğini söyleyebiliriz:
Sözlü vasiyetname,
El yazılı vasiyetname,
Resmi vasiyetname
Bu vasiyetname türlerinin her birinin kendine özel kuralları ve geçerlilik şartları bulunmaktadır. Söz konusu geçerlilik şartlarına aykırılık vasiyetnamenin hükümsüz olması ya da sonradan iptal edilebilirliği ile sonuçlanabilir. Bu nedenle vasiyetname hazırlanırken, öncesinde mutlaka detaylı bir araştırma yapılmalı ve mümkünse alanında uzman bir miras avukatı meslektaşımız ile çalışılmalıdır. Bu makalemizde spesifik olarak vasiyetnamenin açılması konusunu işleyeceğimiz için, genel olarak vasiyetnamelere dair bilgi edinmek için konuya dair makalemizi inceleyebilirsiniz: Vasiyetname Nedir, Nasıl Düzenlenir?
Eğer usulüne uygun bir şekilde hazırlanmış geçerli bir vasiyetname söz konusuysa, bu vasiyetname; kişinin ölümünden sonra mirasçıları arasında gerçekleştirilecek olan mal paylaşımına ilişkin hukuki bir çerçeve sunar ve miras hukukunun emredici hükümlerini ihlal etmemek kaydıyla paylaşımın nasıl yapılacağını belirler.
Vasiyetnamenin Açılması Ne Demektir?
Vasiyetnamenin açılması, miras bırakan kişinin ölümünden sonra, vasiyetnamenin resmi olarak okunması ve içeriğinin ilgili kişilere bildirilmesi sürecidir. Bu işlem, vasiyetnamenin geçerliliğini sağlamak ve miras paylaşımını düzenlemek için önemli bir hukuki adımdır. Sulh hukuk hakimi tarafından gerçekleştirilecek olan vasiyetnamenin açılması işlemi, mirasçıların haklarının korunmasını ve vasiyetnamenin içeriğinin doğru bir şekilde uygulanması yoluyla mirasbırakanın iradesinin gereğinin yerine getirilmesini sağlar. Vasiyetnamenin açılması akabinde somut olayın gereklerine göre vasiyetnamenin iptali davası gibi hukuki yollara başvuru söz konusu olabilir.
Vasiyetnamenin açılması, bir kişinin ölümü sonrası vasiyetnamenin resmi olarak okunması ve içeriğinin belirli kişiler tarafından öğrenilmesi sürecidir. Bu işlem, vasiyetnamenin hukuki geçerliliğinin sağlanması ve ilgililere tebliği ile gereğinin yerine getirilmesi açısından önemlidir.
Vasiyetnamenin açılması süreci kronolojik olarak aşağıdaki şekilde gerçekleştirilir:
Vasiyetnamenin sulh hakimine teslimi,
Vasiyetnamenin açılması,
Vasiyetnamenin ilgililere tebliği,
Vasiyetnamenin açılmasına dair hükmün kesinleşmesi
Vasiyetnamenin Sulh Hakimine Teslimi
Vasiyetnamenin açılabilmesi için öncelikle mevcut olan vasiyetnamenin sulh hukuk mahkemesi hakimine sunulması, teslim edilmesi gerekmektedir. Zaten vasiyetnamenin varlığından dahi haberdar olmayan sulh hakiminin, herhangi bir vatandaşın ölümü akabinde, resen bu kişinin ardında bir vasiyetname bırakmış olup olmadığına dair tespit işlemleri başlatması söz konusu olamaz. Vasiyetnameyi düzenleyen veya muhafaza eden görevli ya da mirasbırakanın arzusu üzerine saklayan veya başka surette ele geçiren ya da ölenin eşyası arasında bulan kimseler Türk Medeni Kanunumuzun 595. maddesine göre ölümü öğrenir öğrenmez teslim görevini yerine getirmekle yükümlüdür; aksi takdirde doğabilecek zararlardan bu kişiler sorumlu olacaktır.
Türk Medeni Kanunumuzun 595. Maddesine Göre: "Mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamesinin, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hâkimine teslim edilmesi zorunludur. Vasiyetnameyi düzenleyen veya muhafaza eden görevli ya da mirasbırakanın arzusu üzerine saklayan veya başka surette ele geçiren ya da ölenin eşyası arasında bulan kimse, ölümü öğrenir öğrenmez teslim görevini yerine getirmekle yükümlüdür; aksi takdirde bu yüzden doğacak zarardan sorumludur. Sulh hâkimi, teslim edilen vasiyetnameyi derhâl inceler, gerekli koruma önlemlerini alır; olanak varsa ilgilileri dinleyerek terekenin yasal mirasçılara geçici olarak teslimine veya resmen yönetilmesine karar verir."
Yukarıda alıntılamış olduğumuz 595. madde hükmünde belirtilen "vasiyetnameyi düzenleyen veya muhafaza eden görevli" ifadesiyle kast edilen: Düzenleme yoluyla resmi vasiyetnameyi hazırlayan noter veya sulh hakimi veya TMK 538/2. maddesi uyarınca el yazılı vasiyetnameyi muhafaza eden noter, sulh hakimi veya yetkili memur ya da TMK 540. maddesi uyarınca sözlü vasiyetnameyi yazılı belge olarak tanıklardan almış olan sulh veya asliye hukuk hakimi olabilir.
Vasiyetnamenin Açılması Davası
Vasiyetnamenin tesliminden başlayarak bir aylık süre içerisinde sulh hakimi tarafından kendisine teslim edilen vasiyetname incelenir, terekeye ilişkin gerekli koruma önlemleri alınır ve vasiyetname açılana kadar terekenin yasal mirasçılara geçici olarak teslimine ya da resmen yönetilmesi için kayyum atanmasına karar verir. TMK 596. madde hükmü uyarınca vasiyetname açılır ve ilgililere okunur.
Türk Medeni Kanunumuzun 596. Maddesine Göre: "Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hâkimi tarafından açılır ve ilgililere okunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır. Mirasbırakanın sonradan ortaya çıkan vasiyetnameleri için de aynı işlemler yapılır."
Vasiyetname, mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesi hakimi tarafından açılır. Vasiyetnamenin açılacağı tarih ve saat, bilinen mirasçılar ile diğer ilgililere çıkarılacak davetiye yoluyla bildirilir. Ancak vasiyetnamenin açılması için davet edilecek olan bu bilinen mirasçılar veya diğer ilgililerin vasiyetnamenin açılması işlemine katılım sağlamaları zorunlu değildir. Katılım sağlamayan mirasçılar ve diğer ilgililerin yokluğunda da vasiyetnamenin açılması işlemi geçerli olarak gerçekleştirilir.
Sulh hakiminin görevi, vasiyetnameyi belirlenen günde açarak, vasiyetnamenin açılıp okunduğu hususunun tutanağa geçirilmesini ve tutanağın altının hazır bulunanlar tarafından imzalanmasını sağlamak; Böylece açılma ve okunma işleminin tespitine karar vermek ve kararla birlikte açılan vasiyetnamenin örneğini ilgililere tebliğ etmek, mirasçılara istekleri halinde bir mirasçılık belgesi vermek ve terekeye dahil malları yasal mirasçılara geçici olarak teslim etmek yahut resmi yönetimi emretmekten ibarettir.
Vasiyetnamenin açılmasına ilişkin hususların mahkeme tarafından yerine getirilmemesi, örneğin ilgililere usulüne uygun davet çıkarılmaması gibi hallerde vasiyetnamenin açılmasına dair hükmün istinaf yoluyla kaldırılması mümkün olabilmektedir. Bakınız Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından 2016/1236 E. ve 2016/1998 K. numarasıyla verilen kararda: "Somut olayda; mahkemece vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş ise de, tüm mirasçılara TMK 595,596 ve 597. madde hükümleri gereğince vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere tebligat yapılmadığı gibi, yine yukarıda açıklandığı şekilde duruşmada yapılması gerekli diğer usuli işlemlerin de yapılmadığı anlaşılmış olup, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir." ifadeleriyle bu hususa değinilmiştir.
Vasiyetnamenin Açılması Davasında Tebligat Süreci
Vasiyetnamenin açılması davasında tebligat süreci, vasiyetnamenin açılması öncesi ve sonrası olarak iki ayrı aşamada dikkate alınmalı ve eksiksiz bir şekilde yerine getirilmelidir.
Vasiyetnamenin açılması öncesinde bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer TMK 596/2. fıkrası uyarınca davet edilir. Bu kişilere gönderilen davetiye ekinde vasiyetnamede ekli olarak tebligat sağlanır. Olası bir usulsüzlük vasiyetnamenin açılması davasının istinaf veya temyiz yoluyla incelenmesi halinde kararın kaldırılması veya bozma sebebi olabilir. Bu durum da vasiyetnamenin iptali davası veya vasiyetnamenin tenfizi davası gibi hukuki iş ve işlemlerin sürelerini etkileyecek nitelikte sonuçlar doğurur.
Bakınız Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından 2021/859 E. ve 2021/3452 K. numarasıyla verilen kararda:
"İlgililerin ancak vasiyetnamenin açılıp okunması suretiyle haklarını öğrenebilecekleri dikkate alınarak; mirasçı ... ve ilgili Uşak Huzurevi Müdürlüğü'ne TMK'nın 595, 596 ve 597. madde hükümleri gereğince vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere vasiyetname ekli tebligat yapılması, dava konusu vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tutanağa geçirilmesi, tutanağın hazır bulunanlar tarafından imzalanması sağlamak ve okunma işleminin tespitine karar verilmesi gerekirken; mahkemece bu usullere uymaksızın karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir." bu husus açıkça belirtilmiştir.
Vasiyetnamenin usulüne uygun olarak açılması akabinde de, bu sefer mirasta hak sahibi olanların her birine TMK 597. maddesi uyarınca tebligat sağlanması gerekir.
Türk Medeni Kanunumuzun 597. Maddesine Göre: "Mirasta hak sahibi olanların her birine gideri terekeye ait olmak üzere, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneği hâkim tarafından tebliğ edilir. Nerede olduğu bilinmeyenlere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımları ilân yolu ile tebliğ olunur."
Dolayısıyla vasiyetnamenin açılması akabinde de tebligat sürecinin eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi ve mirasta hak sahibi olduğu tespit edilen kişi veya kurumların her birine, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının(vasiyetnamede kendileriyle ilgili olan ve kendileri adına hukuki sonuçlar doğuracak olan kısımların) onaylı bir örneğinin tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Vasiyetnamenin Açılması Davasına Cevap ve İtiraz
Vasiyetnamenin açılması davasına verilecek olan cevapta konuya vakıf olmayan vatandaşlar tarafından vasiyetnamenin şekle aykırılığı, murisin vasiyetname tarihinde hukuki işlem ehliyetini haiz olmayışı gibi birçok farklı husus ileri sürülebilmekte ve vasiyetnamenin iptali talep edilebilmektedir. Ancak bu hususlar vasiyetnamenin açılması davasında değerlendirilmez. Çünkü TMK 596. madde hükmü gereğince sulh hakimine teslim edilen vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın 1 aylık süre içerisinde açılır ve ilgililere tebliğ edilir. Bu hususlar, tüm diğer şartlar mevcut ise vasiyetnamenin iptali davasında ileri sürülebilir. Tabii ki bu hususların birer ihtirazi kayıt düşülmesi adına ileri sürülmesinin de herhangi bir zararı olmayacaktır.
Vasiyetnamenin açılması davasında verilen hüküm, usulsüz tebligat veya genel olarak vasiyetnamenin açılması usulüne aykırılık gibi sebeplerle kanun yolu başvurularına konu edilebilir.
Vasiyetnamenin Açılmasının Hukuki Sonuçları
Vasiyetnamenin açılması ve ilgililere bildirilmesi ile birlikte, kanunda vasiyetnameye ilişkin olarak atıf yapılan hükümlerde belirtilen hususlar ve süreler hüküm ve sonuçlarını doğurmaya başlarlar.
Vasiyetnamenin açılması ve vasiyetin açılmasına dair kararın kesinleşmesi akabinde vasiyetnamenin tenfizi ve vasiyetnamenin iptali davaları açılabilir; ayrıca bu davalar ve bu davalar gibi vasiyetnameyi ilgilendiren her türlü talebe dair işlemlerin hukuki süreleri işlemeye başlar. Bakınız Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/13751 E., 2016/11242 K. numaralı kararında:
"Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir." ifadeleriyle bu hususa değinilmiştir.
Mirasçı atamaya veya vasiyete ilişkin ölüme bağlı tasarrufa mirasçılar veya başka vasiyet alacaklıları tarafından kendilerine bildirilmesinden başlayarak bir ay içinde itiraz edilmedikçe, lehine tasarrufta bulunulan kimseye, sulh mahkemesince atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olduğunu gösteren bir belge verilir.
Ayrıca TMK 606. maddesi gereğince atanmış mirasçılar açısından, vasiyetnamenin kendilerine resmen bildirildiği tarihten üç aylık reddi miras süresi başlamış olacaktır.
Vasiyetnamenin Açılması Davasının Kesinleşmesi
Vasiyetnamenin açılması davasında verilecek karar üzerine bilinen mirasçılar ve ilgililere gerçekleştirilecek olan tebligat akabinde itiraz edilmezse, yasal sürelerin sonunda bu karar kesinleşir; şayet karara itiraz edilmişse, itiraza ilişkin süreçlerin tamamlanması ve kararın kesinleşmesi beklenir.
Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptali ve tescil davası ya da başkaca davaların görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadığı veya itiraz edilmişse (vasiyetnamenin iptali veya tenkisi yönünden) itirazların reddedilerek kesinleşmesi gerekir.
Vasiyetnamenin Tenfizi
Kendisine belirli mal vasiyet edilen kimsenin, vasiyetnamede belirtilmiş olan hususların yerine getirilmesini talep etmesi, vasiyetnamenin tenfizi davası açılmasıyla mümkün olabilecektir.
TMK'nun 600/1.maddesinde "vasiyet alacaklısı, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılarına karşı kişisel bir istem hakkına sahip olur" ifadesi yer almaktadır. Aynı maddenin 3.fıkrasında ise, "vasiyet alacaklısı, yükümlülüğü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı, vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini, vasiyet konusu bir davranış ise, bunun yerine getirilmesinden doğan zararın giderilmesini dava edebilir."
Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek dava dosyası içerisine konulmalıdır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen 2016/6559 E., 2016/6909 K. sayılı kararda yer alan:
"Ayrıca vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunmasından sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekir. Başka bir deyişle, tenfiz için kesinleşmiş vasiyetnamenin bulunması gerekir.
Hal böyle olunca, mahkemece; aynı dava dosyasında vasiyetnamenin tenfizi ile birlikte vasiyetnamenin açılıp okunması davasının görülmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, vasiyetnamenin tenfizi talebine ilişkin davanın tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmesi gerekirken bu husus göz önüne alınmadan karar verilmesi doğru görülmemiş..." ifadeleriyle vasiyetnamenin tenfizine ilişkin izlenmesi gereken adımlar tek tek ortaya konulmuştur.
Vasiyetnamenin İptali Davası
Vasiyetnameler çok sıkı şekil şartlarına bağlı olan ölüme bağlı tasarruf işlemleridir. Bu şekil şartlarının sağlanmamış olması halinde mirasbırakanın son iradesini yansıtıyor olmalarına rağmen, vasiyetnamelerin iptali yoluna gidilebilir. Vasiyetnamenin iptali davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir
Vasiyetnamenin iptali, aşağıdaki hallerde dava yoluyla talep edilebilmektedir.:
Murisin tasarruf ehliyetinin bulunmadığı bir sırada yapılmış olması,
Yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması,
Vasiyetnamenin içeriği ile bağlandığı koşullar(varsa) veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı ise,
Vasiyetname kanunda öngörülmüş olan şekil şartlarına uyulmadan yapılmışsa
Vasiyetnamenin iptali davaları hakkında detaylı bilgi edinmek için, konuya ilişkin hazırlamış olduğumuz makalemizi inceleyebilirsiniz: Vasiyetnamenin İptali Davası
Vasiyetnamenin tenfizi davası vb. yollarla vasiyetnameyle kazanılan hakların ileri sürülebilmesi için vasiyetnamenin iptali davasının sonucunun beklenmesi ve sonuca göre karar verilmesi gerekecektir. Şayet vasiyetname açılmadan veya vasiyetnamenin açılması kararı kesinleşmeden önce vasiyetnamenin iptali davası açılacak olursa, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin derdest olan dosya bekletici mesele yapılacaktır.
Bakınız Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/1878 E., 2016/413 K. sayılı kararında bu durum açıkça ortaya konulmuştur:
"Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin iptali davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir.
Somut olayda; ... tarafından noterde düzenlenen 26.02.1995 tarih ve 592 sayılı vasiyetnameye ilişkin, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/50E sayılı, vasiyetnamenin açılması dosyasının dava tarihinde derdest olduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece; vasiyetnamenin açılması dosyasının kesinleşmesi bekletici mesele yapılarak, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtildikten sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususa dikkat edilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir."
Vasiyetnamenin açılması ve okunma kararının kesinleşmesi sonrasında vasiyetnamenin iptali davasının açılabilmesi için kural olarak 1 yıllık hak düşürücü süre söz konusu olmaktadır. Ancak Türk Medeni Kanunumuzun 559. maddesinde sayılan hallerde duruma göre 10 yıllık ve 20 yıllık hak düşürücü süreler söz konusu olabileceği gibi hükümsüzlük halinin def'i yoluyla her zaman ileri sürülebileceği belirtilmiştir.
Türk Medeni Kanunumuzun 559. Maddesine Göre: "İptal davası açma hakkı, davacının tasarru fu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden, iyiniyetli davalılara karşı on yıl, iyiniyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer. Hükümsüzlük, def"i yoluyla her zaman ileri sürülebilir."
Dolayısıyla hak düşürücü süre olgusunun her somut olay özelinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Vasiyetnamenin Açılması Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Vasiyetnamenin açılması davasında yetkili ve görevli mahkeme, TMK 596. maddesi gereğince mirasbırakanın yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesidir.